Hoş aromasıyla dokunduğu her tarife lezzet katan tarçın, sadece tadıyla değil; yararlı içerikleriyle de insan beslenmesinde önemli bir yer tutuyor. Peki, tarçının özellikleri ve vücuda etkilerinden siz ne kadarını biliyorsunuz?
Mutfaklarımızda baharat olarak kullandığımız ve dünyanın farklı yerlerinden gelen pek çok besin çeşidi bulunuyor. Her biri baskın tat ve kokulara sahip olan bu gıdaların neredeyse tüm karakteristik özellikleri, içerdikleri fenolik bileşiklerden kaynaklanıyor. Besinlere rengini ve aromasını veren fenolik bileşikler ve onların bir alt grubunda yer alan flavonoid türleri, her besinde farklı türde bulunuyor. Diğer yandan hepsi antioksidan olması bakımından ortak bir noktada buluşuyor.
Koyu rengi ve kendine özgü yoğun aromasıyla tarçın da bu konuda en çok öne çıkan besinlerden biri… Üstelik tarçının içerdiği kumarin adlı fitokimyasal madde, bu besini çok daha değerli bir konuma taşıyor. Ancak tüm bu özellikler doğrultusunda, tarçın seçiminde dikkat edilmesi gereken bazı önemli hususlar da mevcut. O halde, tarçın hakkında geri kalan tüm bilinmeyenleri hemen şimdi öğrenmeye ne dersiniz?
Tarçın adlandırması, defnegiller familyasına ait cinnamomum verum isimli tropik bir ağaç türünün kabukları için kullanılıyor. Tarçın ağacı olarak da bilinen Sri Lanka menşeli bu bitki, gövde kısmında yoğun miktarda kumarin bileşeni içeriyor. Vanilyamsı bir kokuya sahip olan kumarin maddesi, tarçının kendine has tat ve koku özelliklerinin temelini oluşturuyor. Tarçın, içeriğinde bunun yanı sıra yüksek oranda vitamin ve mineral de barındırıyor.
Tarçın çeşitleri, formları ve işleme metotları bakımından farklı türlere ayrılıyor. Çubuk ve toz tarçın bunların form alternatiflerini oluştururken; işleme metotları ise ortaya Çin tarçını ve Seylan tarçını olmak üzere iki farklı tür çıkarıyor. Çin tarçını, dış kabuklarıyla birlikte işlendiği için daha yüksek oranda kumarin içeriyor. Dolayısıyla daha koyu renkli ve acımsı-baskın aromalı oluyor. Ancak kumarinin fazlası vücutta istenenin aksine olumsuz etkilere yol açabiliyor. Bundan dolayı Seylan tarçını diğerine göre daha güvenilir bir tüketim sağlıyor. Sadece iç kabukların işlenmesiyle elde edilen Seylan tarçını, açık rengi ve yumuşak aroması ile Çin tarçınından rahatlıkla ayırt edilebiliyor.
Tarçının en uygun kullanım yöntemi formuna göre değişkenlik gösteriyor. Çubuk tarçın, sert yapısı ve baskın tadından dolayı yenilemeyeceği için daha çok tariflerin hazırlık esnasında kullanılıyor. Bu tarçın türü, tat vermesi için yiyecek ve içeceklerin içinde belli bir süre bekletildikten sonra genellikle çıkarılıyor. Eklendiği tarife göre aynı çubuk tarçının yeniden kullanılmasında herhangi bir sakınca bulunmuyor. Toz tarçın ise kullanışlı formundan dolayı yiyecek-içecek tariflerine tercihe göre gerek hazırlık aşamasında gerekse de tüketimin hemen öncesinde ilave edilebiliyor. Nitekim bu tarçın türü, toz formundan dolayı hem istenen ölçüde ayarlanabiliyor hem de kolayca sindirilebiliyor.
İçerdiği değerli bileşenlerden dolayı tarçın, ham madde olarak aşağıdaki alanlarda da önemli bir yer tutuyor:
Parfümeri
Farmakoloji
Cilt bakım ürünleri
Ağız ve diş bakımı
Takviye edici gıda ürünleri
Tarçın mutfaklarda ağırlıklı olarak hoş tadından dolayı kullanılıyor. Bunun yanı sıra bu bitkisel gıda, yoğun kokusundan dolayı parfüm, kolonya, oda kokusu ve tütsü yapımında da kullanılıyor.
Tarçının içeriğinde su, yağ asitleri (doymuş, tekli doymamış, çoklu doymamış), diyet lifi, doğal şeker bileşenleri ve diğer karbonhidrat türlerine ek olarak tespit edilmiş 10 çeşit mineral, farklı alt türleriyle birlikte 5 çeşit vitamin ve 18 çeşit aminoasit bulunuyor.
Her gün belli ölçüde tek başına tüketebilirsiniz.
Suya, süte, çaya, kahveye ve diğer sıcak/soğuk içeceklere ilave edebilirsiniz.
Bal ve diğer arı ürünleri ile karıştırarak doğal takviye edici gıdalar hazırlayabilirsiniz.
Tat uyumu sağlayan elma, portakal vb. meyvelerle birlikte tüketebilirsiniz.
Yoğurt, kahvaltılık gevrek, hamur işleri, sütlü tatlılar vb. yiyeceklere ekleyebilirsiniz.
Et ve sebze yemeklerinin tadını zenginleştirebilirsiniz.
Köri vb. karışımlar elde etmek için diğer baharatlarla harmanlayabilirsiniz.
Tarçın fazlasıyla kuvvetli bir baharat olduğu için ölçülü bir şekilde tüketilmesi büyük bir önem taşıyor. Çubuk tarçın, içerdiği besin öğelerinin gıdalara geçme süresi bakımından daha kontrollü bir kullanım sağlayabiliyor. Ancak özellikle de toz tarçın tüketiminde hassas bir ölçü yapmak gerekiyor. Bu doğrultuda toz tarçının günde en fazla bir çay kaşığı ile sınırlanması en ideal karar oluyor.
Tarçının 10 gramı 24,7 kalori enerji değeri taşıyor. Toz tarçının günde en fazla bir çay kaşığı (2,3 gram) tüketileceği düşünülürse, bu miktar yaklaşık olarak sadece 5,6 kaloriye tekabül ediyor. Bu da günlük 2000 kalorilik standart bir beslenme programında enerji ihtiyacının sadece 0,28’ine denk geliyor. Bu sayede tarçın tüketiminin kilo vermeye yönelik beslenmede de hiçbir sakıncası bulunmuyor.
Balparmak’ın vücuttaki toksinleri atmaya yardımcı takviye gıda ürünü Apitera Dox’un da tarçın içerdiğini biliyor muydunuz? Hadi; tarçının bal, propolis ve birbirinden değerli bitkilerle buluştuğu bu güçlü karışımı keşfetmek için daha fazla geç kalmayın!