Rezene tüketimi sizin için hala günlük bir rutine dönüşmediyse, bu aromatik bitki hakkında bilmeniz gereken çok fazla şey var demektir!
Rezene bitkisi, rahatlatıcı etkiye sahip mis kokusu ile tüm yaş grupları tarafından en çok sevilen bitki çeşitleri arasında yer alıyor. Kendine has güçlü bir esansa sahip olan bu bitki; çaydan toniğe, baharattan tütsüye kadar oldukça geniş bir alanda kendine yer buluyor. Emziren anneler, bebeği için ek gıda tüketimine başlayanlar, uyku problemi olanlar ve çeşitli sindirim sorunları yaşayanların ilk tercihi olan rezene, söz konusu alanlarda sunduğu çözümlere ek olarak vücuda farklı yönlerden de fayda sağlıyor. Peki, bu bitkiyi daha yakından tanımak için merak ettiğiniz tüm özelliklerini en başından keşfetmeye ne dersiniz?
Rezene, maydanozgiller familyasına ait otsu ve aromatik bir bitki çeşidini oluşturuyor. Demet şeklinde öbeklenmiş sarı çiçekli bir bitki olan rezene, kayalık ve kurak alanlarda kendiliğinden yetişebiliyor. Rezenenin aroması ise anasona ve meyan köküne benzerliği ile ön plana çıkıyor. Tüketime uygun kısımlar olarak, genellikle rezene tohumu ve yaprakları tercih ediliyor. Ancak bazı yörelerde yemek ve salatalar için rezenenin gövdesi ile soğanı (kök) da değerlendirilebiliyor.
Rezene, dünya genelinde;
Avrupa ülkeleri,
Güney Asya,
Kuzey Afrika,
ABD,
Kanada ve
Avustralya’nın hem kıyı hem de -çöl olmayan- iç kesimlerinde yaygın olarak yetişiyor.
Türkiye’de de daha çok kıyı kesimleri oluşturan Karadeniz, Ege ve Akdeniz bölgelerinde görülüyor. Gelir amaçlı rezene yetiştiriciliği ise ağırlıklı olarak Burdur’da yapılıyor. Tepe ve dağlık alanlar başta olmak üzere yol kenarlarında dahi kolayca yetişebilen rezene, hızlı yayılma özelliğinden dolayı dünyanın bazı bölgelerinde istilacı bir tür olarak da biliniyor. Rezenenin yabani türlerinin yanı sıra, tıbbi bitki veya bahçe bitkisi olarak özel yetiştirilen türleri de (Floransa rezenesi) bulunuyor.
Ekimi ilkbahar aylarında yapılan rezene, sonraki yılın sonbaharında olgunlaşıp en verimli haline ulaşıyor. Bitkinin meyveleri kahverengi bir görünüm almaya başlayınca, elle toplanarak veya biçilerek toplanabiliyor. Ekimi geniş arazide yapılan rezeneler, yaş ve taze iken biçer bağlar veya biçerdöver ile kesilerek kurumaya bırakılıyor. Besin değerinin yüksek oranda korunması için ise yaprakların ve tohumların gölgede kurutulması öneriliyor.
Rezenenin kök ve gövdesi, tazeyken doğranarak yaprakları ile birlikte yemeklerde ve salatalarda kullanılabiliyor. Bitkinin bu kısımları zeytinyağlılarda yardımcı malzeme olarak kullanılabildiği gibi, doğrudan rezene yemeği şeklinde de hazırlanabiliyor. Çiçek, yaprak ve tohum kısımları ise uzun ömürlü bir tüketim için genellikle kurutularak kullanılıyor.
Rezene kökünü ve gövdesini taze tüketmek için 3-4 gün içerisinde pişirmek veya dondurucuda saklamak gerekiyor. Kurutulan rezene yaprakları, çiçekleri ve tohumları ise diğer pek çok kuru gıdada olduğu gibi besin değerini uzun süre boyunca yitirmeden muhafaza edebiliyor. Fakat bunun için kurutulmuş rezenenin nemden, yüksek ısıdan ve güneş ışığından uzak bir ortamda tutulması büyük önem taşıyor.
Kurutulmuş rezene yaprakları ve tohumları, en yaygın tüketim olarak rezene çayı yapımında kullanılıyor. Baharat veya tatlandırıcı amacıyla yemeklerde ve tatlılarda kullanılabilmekle birlikte, et ve sebzelerin marinasyon işlemi için de tercih ediliyor. Ayrıca rezene tohumları, ağızda ferahlık hissi sağlama amacıyla doğrudan çiğnenebiliyor.
Editörün Notu: Çay yapmak için hazır olarak satın aldığınız rezene tohumlarını diğer amaçlarla da kullanabilirsiniz. Tohumları öğütüp baharat olarak (porsiyon başına bir çimdik) kullanabilir; tatlı tariflerinde ise şerbet yapımı için tercih edebilirsiniz.
Rezene çayı yapımı için kaynatma yöntemi yerine, dinlenmiş suda bekletme yönetiminin tercih edilmesi gerekiyor. Bu sayede bitkinin içerdiği faydalı bileşenler yüksek oranda korunabiliyor.
Bir su bardağı (200-250 mililitre) suyu kaynatın ve dumanı azalıncaya dek dinlendirin.
Rezene tohumundan iki silme çay kaşığı (2 gram) alarak ezin. (Çay şeklinde tüketime hazır ise bu işleme gerek duymayabilirsiniz.)
Ezilmiş rezene tohumlarını, kaynayıp beklemiş suya ilave edin. Uçucu yağın kaybolmaması için ağzı kapalı şekilde 5 dakika kadar demleyin.
Rezene, içerdiği uçucu yağlarla sindirim üzerindeki etkisi bilimsel araştırmalarla kanıtlanmış bir doğal çözüm sunuyor. Rezenenin bilinen bir diğer özelliği de hoş esansıyla rahatlatıcı etki sağlayarak uykuya geçmeyi kolaylaştırması... En çok bilineni ise emziren anneler için süt üretimini destekleyici rolü oluyor. Ayrıca rezene, içerdiği;
Protein,
Diyet lifi,
A, E, B, C vitaminleri,
Antioksidanlar,
Kalsiyum, demir, potasyum, magnezyum, manganez mineralleri vb.
Çeşitli faydalı bileşenlerle de vücudun günlük besin ihtiyacının karşılanmasına çok yönlü olarak katkı sağlıyor.
Rezenenin yemek olarak tüketiminde iki porsiyonla sınırlandırılması ideal iken, çay olarak tüketiminde kişiden kişiye değişecek şekilde günde 4 fincanın aşılmaması öneriliyor.
Peki, gram ölçümü ve fincan sayımı yapmak yerine çok daha pratik bir çözüm önerisine ne dersiniz? Öyleyse Balparmak Apitera Gest* ile tanışın! Rezene ekstresi ve sindirim dostu diğer değerli bitkilerle formüle edilen bu bal ve propolis karışımı, doz ayarlı saşesiyle güvenli bir kullanım sağlıyor. Tek kullanımlık ambalajı sayesinde ise maksimum hijyenik ve pratik bir tüketim imkanı sunuyor.
*12 yaş altı çocuklar için kullanımı uygun değildir. Hamileler, emziren anneler, kronik hastalıkları olan ya da ilaç kullanan bireyler, kullanmadan önce hekimlerine danışmalıdır.
menü
