Kakao hem büyüleyici tadıyla hem de barındırdığı vitaminlerle hemen herkes için büyük bir değer taşıyor. Siz de konu kakao olunca “Asla vazgeçemem!” diyenlerdenseniz, gelin; kakao üzerine detaylı bir tura çıkalım!
Kakao, geçmiş yüzyıllardan günümüze dünyanın en özel bitkilerinden biri olarak kalmayı nasıl başardı dersiniz? Bunu tahmin etmek hiç zor olmamalı, değil mi? Kakaonun büyüleyici lezzeti ve zorlu yetiştirilme koşulları tabii ki bunun başlıca sebepleri arasında yer alıyor. Mutfaklarımıza gelene kadar pek çok işlemden geçen kakao, farklı ağaç türlerinde farklı tatlar barındırıyor. Bu sebeple bu eşsiz besin, hemen her tarifin sevilen yardımcısı; lezzete lezzet katan yegane parçası oluyor!
Kakao, ebegümecigiller familyasına ait bir bitki türünü oluşturuyor. Kakao ağacından toplanarak elde edilen kakao meyvesi, sekiz metreye kadar uzanan ağaçlarında 50 adede yakın (yaklaşık bir kilogram) tohum bulunduruyor. Toplanan kakao tohumlarının işlenmesiyle ortaya kakao yağı çıkıyor. Yağ çıkarıldıktan sonra geriye kalan kakao ise çeşitli işlemlerden geçiyor ve bu şekilde de “kakao tozu” elde ediliyor. Bugün gıda sektörünün en sevilen ürünlerinden olan çikolatanın ham maddesini de herkesin bildiği üzere kakao oluşturuyor.
Kakao, dünya üzerinde yalnızca Afrika ve Güney Amerika kıtalarında yetişiyor. Günümüzde kakao üretiminin büyük bir kısmı ise Fildişi Sahili’nde gerçekleşiyor. Çünkü kakao bitkisi, gelişip büyümesi için sıcak ve nemli bölgelere ihtiyaç duyuyor. Üstelik yetişme için uygun koşullar sadece bunlarla da sınırlı değil. Kakaonun belirli bir enlemin yanı sıra uygun yüksekliklerde bulunması da verimlilik ve lezzet anlamında büyük bir önem taşıyor.
Kakao türleri nelerdir diye merak ediyorsanız, sizi bekletmeden cevaba geçelim! Kakao ağacının üç farklı türü bulunuyor. Bu ağaçlar; “criollo”, “forastero” ve “trinitario” isimleriyle biliniyor. Farklı çeşitlerdeki bu kakao ağaçlarının her birinin kendilerine has tatları bulunuyor.
Kakao ağaçlarının prensi olarak bilinir.
Çok az ürün verir ve çevresel faktörlerden kolayca zarar görebilir. Bu sebeple diğer çeşitlerden daha değerli ve daha maliyetlidir.
En fazla ürün veren kakao ağacıdır.
Ekimi ve toplanması daha kolaydır. Bu sebeple en çok verim sağlayan kakao türüdür.
Criollo’ya göre çok daha sert ve yoğun aromalı olduğu için çikolatalarda kullanılan kakao ham maddesinin yaklaşık yüzde 80’ini oluşturur.
Melez bir kakao ağacı türüdür. Diğer iki kakao ağacı türünün birbirine karıştırılmasıyla elde edilir.
Forastero’dan daha verimli, Criollo’dan ise daha güçlü bir kakao türüdür. Bu sebeple kakao üretiminin büyük bir kısmında pay sahibidir.
Kakaonun kullanım alanları arasında gıda sektörü en başta gelirken, kozmetik sektörü ve takviye edici gıda ürünleri gibi alanlar da yer alıyor.
Kakao, gıda sektöründe tek başına veya yardımcı/tamamlayıcı ürün olarak kullanılıyor. Örneğin, kakaolu sıcak içecekler hazırlanabiliyor. Fakat kakao tek başına acımsı bir tat verebileceği için yanında bal veya süt gibi ürünlerle birlikte hazırlanıyor. Kakao en çok da tatlı yapımında, şeker ve süt ile bir araya getirilerek kullanılıyor. Bunun yanı sıra birçok tatlıda doğal renklendirici, tatlandırıcı veya kıvam artırıcı olarak da kullanılabiliyor.
Kozmetik sektöründe genellikle kakao tohumlarının işlenmesiyle ortaya çıkan kakao yağı kullanılıyor. Kakaonun içeriğinde yer alan antioksidanların hücre korunumu ve yenilenmesinde etkisi olduğu biliniyor. Bu sebeple kakao, özellikle de besleyici ve yaşlanma karşıtı kozmetik ürünlerinde en sık kullanılan içerikler arasında yer alıyor. Fakat kakao yağı bazı ciltlerde alerjik reaksiyonlara sebep olabileceği için kullanmadan önce kişiye uygunluğunu belirli bir bölgeye uygulayarak kontrol etmek gerekiyor.
Kakao, insan vücudu için faydalı pek çok vitamin ve minerali bir arada barındırıyor. Bu sebeple kakaoya takviye edici gıda ürünlerinde de sıklıkla yer veriliyor Kakaonun içerisinde magnezyum ve potasyum gibi minerallerin yanı sıra A, D ve E gibi vitaminler de bulunuyor. Yüksek antioksidan içeriğe sahip olması dolayısıyla kakao, bu alanda bir adım daha öne çıkıyor.
Kakao tüketiminin neredeyse sayısız alternatifi bulunuyor. Kakaonun en yaygın kullanım şekli de sütlü içeceklere eklenerek tüketilmesi oluyor. Bunun yanı sıra bu besin, toz veya parçacık formu ile sütlü ve şerbetli tatlılar içerisinde de kullanılabiliyor. Kakao aynı zamanda muz, bal ve yulaf gibi gıdalarla bir araya getirilerek atıştırmalık yapımında da tercih edilebiliyor.
Güçlü içeriğinin yanı sıra kakao, güzel tadı ve kokusu ile de doğanın insanlığa sunduğu nimetler arasında apayrı bir yer tutuyor.
Kakaonun içeriğinde yüksek oranda fenolik madde ve onun bir alt grubu olan flavonoid çeşitleri bulunuyor. Kakaoya rengini ve tadını veren bu fitokimyasal maddeler, ayrıca besinlerdeki en yüksek antioksidan özelliğe sahip bileşenler olmalarıyla öne çıkıyor.
Kakaonun magnezyum yönünden de zengin bir bitki olduğu biliniyor. Dolayısıyla bu gıda, magnezyum eksikliğinden kaynaklanan çeşitli sorunların azalmasına da yardımcı oluyor.
Yapılan pek çok araştırma, kakao tüketiminin serotonin (mutluluk) hormonunu artırmaya yardımcı olduğu konusunda birleşiyor.
Kakao, uzun süreli tokluk sağlamaya yardımcı oluyor. Bu sayede iştah kontrolünde de etkili olabiliyor.
Kakao; A, B1, B2, D ve E vitaminleri ile magnezyum, demir, potasyum ve çok sayıda bitkisel protein çeşidi içeriyor. Tüm bunlar, insan vücudunun günlük olarak ihtiyaç duyduğu bileşenlerin etkili bir şekilde karşılanmasına yardımcı oluyor.
Peki, kakaonun karşı konulmaz tadını bir de Balparmak Kakaolu BallıMix ile denemeye ne dersiniz? İçeriğinde yüzde 55 oranında bal, yüzde 15 oranında kavrulmuş fındık ve yüzde 5 oranında kakao bulunan bu karışım, katkısız içeriği sayesinde yediden 70’e güvenle tüketilebiliyor. Şimdi, kakao lezzetini Balparmak farkıyla keşfetmenin tam zamanı!