Geçmiş çağlarda “hayatın meyvesi” olarak adlandırılan hünnapı, cömert doğanın bizlere sunduğu paha biçilemez bir hediye olarak tanımlamak mümkün. Gerek zengin lif içeriği gerekse de içerdiği diğer özel bileşenlerle pek çok alanda kullanılan hünnapın tüm bilinmeyenlerini hemen şimdi keşfedin!
Kaynaklarda anavatanının Çin olduğu belirtilen hünnap, dünyanın farklı bölgelerinde yaklaşık 7 bin yıldır çeşitli nedenlerle kullanılıyor. Geçmişte gıda olarak ve tıbbi amaçlarla kullanıldığı bilinen hünnap, günümüzde de birçok farklı işlev üstleniyor. Tazesi ayrı, kurusu ayrı güzel olan; sirkesi, reçeli ve hatta çayı yapılabilen bu lezzetli meyve, Asya başta olmak üzere günümüzde tüm dünyada tüketiliyor. Lezzetiyle ve etkili bileşenleriyle dikkat çeken hünnapı daha yakından tanımaya hazırsanız, başlıyoruz!
Hünnap adlandırması, cehrigiller familyasından tohum içeren zeytin büyüklüğündeki küçük yuvarlak meyveler için kullanılıyor. Olgunlaşmasıyla koyu kırmızı veya mor renk alan hünnap meyveleri hafif kırışık görünümde oluyor. Çiğ veya kurutularak tüketilebilen bu meyvenin iç kısmı beyaz ve tıpkı elma gibi sert bir yapıya sahip oluyor. Eylül ve ekim ayları hasat mevsimi olduğundan bu aylarda hünnapı taze olarak tüketmek mümkün oluyor. Hünnap meyvelerini taze olarak tüketmeden önce ayıklanması gereken iki tohumu bulunuyor. Bu tohumlar meyvenin içerisinde küçük bir çukurda yer alıyor.
Hünnap adlandırması, cehrigiller familyasından tohum içeren zeytin büyüklüğündeki küçük yuvarlak meyveler için kullanılıyor. Olgunlaşmasıyla koyu kırmızı veya mor renk alan hünnap meyveleri hafif kırışık görünümde oluyor. Çiğ veya kurutularak tüketilebilen bu meyvenin iç kısmı beyaz ve tıpkı elma gibi sert bir yapıya sahip oluyor. Eylül ve ekim ayları hasat mevsimi olduğundan bu aylarda hünnapı taze olarak tüketmek mümkün oluyor. Hünnap meyvelerini taze olarak tüketmeden önce ayıklanması gereken iki tohumu bulunuyor. Bu tohumlar meyvenin içerisinde küçük bir çukurda yer alıyor.
Hünnap, büyük çiçekli çalılar veya ağaçlarda büyüyor. Ekstrem koşullara karşı dayanıklı olan dikenli hünnap ağaçlarının boyu 10 ila 12 metreye kadar ulaşabiliyor. Dünya genelinde hünnap ağırlıklı olarak Avrupa, Asya ve Avustralya'da yetişiyor. Ülkemizde ise hünnap yetiştiriciliği Çoruh Vadisi havzasında ve Denizli bölgesinde yapılıyor. Hünnap ağaçlarının en yoğun olduğu bölgelerin başında ise Denizli'nin Çivril ilçesi yer alıyor.
Hünnap en çok gıda sektöründe kullanılmakla birlikte farmakoloji alanında da yaygın olarak tercih edilen bitkiler arasında bulunuyor. Çeşitli tariflere lezzet katması amacıyla, çay olarak veya doğrudan tüketilebilen hünnapın zengin bileşenleri verimli bir tüketim sağlıyor. Yüksek lif içeriği sayesinde ise tok hissetme noktasında destek sunuyor. İçerdiği cilde dost bileşenlerden dolayı hünnaptan ayrıca kozmetik sektöründe de yararlanılıyor.
Zengin besin değerleri ile dikkat çeken hünnap, aynı zamanda farmakolojinin de ilgi alanı olan bir ham madde olması nedeniyle tıp alanında birçok araştırmaya konu oluyor. Bu araştırmalara göre hünnap;
● Yüksek lif içeriği ile doygunluk hissi sağlayarak hızlı acıkmanın önüne geçiyor,
● Vitamin P (biyoflavonoid) yönünden zengin olması sayesinde vücudu serbest radikallere karşı koruyor.
● A vitamini
● B (B1, B2, B3, B6 ve B12),
● C vitamini
● Fenolik bileşikler
● Karotenoidler
● Antioksidan maddeler
● Demir
● Kalsiyum
● Magnezyum
● Fosfor
● Manganez
● Potasyum
100 gram hünnap, 79 kalori ve 0,2 gram yağ içeriyor. Buna ek olarak 100 gram hünnapın içeriğinde şu besin öğeleri de bulunuyor:
● 3 miligram sodyum,
● 20 gram karbonhidrat,
● 1,2 gram protein,
● 40 IU A vitamini,
● 69 miligram C vitamini,
● 21 gram kalsiyum,
● 10 miligram magnezyum
● 0,5 miligram demir
Bilimsel gözlem çalışmaları, hünnapın insan beslenmesi açısından pek çok önemli bileşene sahip olduğunu gösteriyor. Bu önemli bileşenlerden bazıları askorbik asit, karotenoidler, fenolik bileşikler, potasyum ve demir gibi mineraller olarak sıralanıyor. Yapısında bulunan zengin fenolik bileşikler sayesinde hünnapın antioksidan özelliğe sahip olduğu belirtiliyor. Ayrıca hünnap çekirdeklerinde insan vücudunda pek çok sistemin işleyişinde olumlu etkisi olduğu bilinen oleik asit de bulunuyor. Kuru hünnaplar üzerinde yapılan analizlerde yüzde 62.97’si alifatik asitlerden oluşan 78 farklı bileşik saptandığı biliniyor.
Günlük tüketilmesi gereken hünnap miktarı kişinin yaşı, genel sağlık durumu ve pek çok farklı etkene göre değişkenlik gösterebiliyor. Herkes için uygun kabul edilebilecek bir tüketim miktarı önerebilmek için yeterli bilimsel veri bulunmuyor. Hünnap meyvesi genel olarak doğal şeker sınıfında bulunan bir karbonhidrat olarak değerlendiriliyor. Günlük 100 gram hünnap tüketilmesi halinde 79 kalori alınacağı ve günlük C vitamini ihtiyacının büyük oranda karşılanabileceği belirtiliyor.
C vitamini ile birlikte vücudunuzun ihtiyaç duyduğu diğer bileşenleri keyifle karşılayabileceğiniz bir takviye edici gıda arıyorsanız, Balparmak Apitera Zen Plus ideal bir tercih! Bu doğal takviye edici gıda değerli arı ürünleri ve bitkisel gıdaların yanı sıra C vitamini, çinko ve selenyum içeriyor. Günlük iki şase Apitera Zen Plus, vücudun günlük C vitamini, çinko ve selenyum ihtiyacını yüzde 45 oranında karşılıyor. Keyifli tüketimiyle gününüze lezzet katmaya aday olan bu etkili takviye edici gıdayı hemen şimdi keşfetmeye ne dersiniz?
Sorumluluk Reddi Beyanı: Bu sayfada yer alan bilgiler, çeşitli bilimsel kaynaklardan derlenmiş olup hiçbir şekilde sağlık tavsiyesi yerine geçmemelidir. Hünnapı ve hünnap içeren ürünleri herhangi bir amaçla kullanmaya başlamadan önce, bu besinin sizin için uygun olup olmadığını ve hedeflediğiniz etkiyi sağlayıp sağlayamayacağını mutlaka hekiminizden öğrenmelisiniz. <