Guarana bitkisi, yeşil yapraklarının arasındaki kırmızı renkli meyveleriyle tropikal iklim sakinlerine tam anlamıyla görsel bir şölen sunuyor. Peki, bu göz alıcı bitkinin aynı zamanda benzersiz bir enerji kaynağı olduğunu biliyor muydunuz?
Dünya üzerinde yalnızca tek bir bölgede üretilen guarananın ünü, bitkinin gıda sektörü tarafından keşfedilmesiyle birlikte ülke sınırlarının dışına taştı. Hatta küresel boyuta ulaştı. Şöhretini güçlü uyarıcı etkisine borçlu olan guarana günümüzde en çok, enerji takviyesi niteliğindeki içeceklerin üretiminde tercih ediliyor. Fakat aslında bu bitki, anavatanındaki yerliler tarafından kullanımı gelenekleşmiş bir bitkisel kaynak olarak da sıkça tüketiliyor. Peki, tropikal iklimin sunduğu sayısız değerli bitki türü arasında, guarananın neden bu derece ünlendiğini merak ediyor musunuz? Cevabınız evet ise gelin bu özel bitkiyi daha yakından tanıyalım!
Guarana, literatürde tropikal iklim ürünü olan kırmızı meyveli ve vahşi bir çalı türü olarak tanımlanıyor. Botanik bilimindeki adı “Paullinia Cupana” olan bitki, minik kürelere benzeyen meyveler veriyor. Bu meyveleri de kırmızı bir kabuk çevreliyor. Meyveler olgunlaştığında bu kabukların altında yuvarlak bir açıklık oluşuyor. Bu açıklıktan görünen beyaz meyve ve içerisindeki siyah çekirdek ile guarana meyvelerinin görünümü, tıpkı birer gözü andırıyor. Öyle ki Amazonas eyaletinin yerlilerinden olan Mawé halkı, guaranayı “ormanın gözü” olarak nitelendiriyor.
Guarananın esas değerli kısmını, görünümü kadar içeriğiyle de şaşırtan meyveleri oluşturuyor. “Dünyanın en yüksek dozda kafein içeren bitkisi” unvanını kazanan guarana meyvesinin, 100 gramında 3-6 gram kafein bulunuyor. Fakat bu bitkiyi güçlü bir uyarıcı haline getiren ve popülerlik kazandıran, sadece içeriğindeki kafein miktarı değil. Guarananın içeriği, tahmin edeceğinizden çok daha zengin!
Guarana, içeriğinde hücreleri uyaran pek çok haberci molekülün yanı sıra kafeinle aynı alkaloit grubunda yer alan teofilin ve teobromin barındırıyor. Çay ve kakao gibi besin maddelerine de bulunan bu iki alkaloit, bitkinin uyarıcı niteliğini daha da güçlü hale getiriyor. Peki, guarana sadece güçlü bir uyarıcı mı? Elbette ki hayır! Guarananın içeriği, proteinlerin yapı taşı olan amino asitler ile daha da zengin hale geliyor. Bununla birlikte bitki, vücut için önem taşıyan doğal yağ asitlerini de formülünde barındırıyor. Demir, kalsiyum, magnezyum, potasyum, fosfor, bakır ve çinko gibi değerli minerallere de sahip olan guarananın besin değeri A, B1, B3, D ve PP (niasin) vitaminleri ile daha da artıyor.
Guaranayı bu kadar değerli kılan özelliklerinden biri de şüphesiz, yetişme alanının kısıtlılığı... Yaşamını sürdürebilmek için tropikal iklim koşullarına ihtiyaç duyan bitki, yalnızca Brezilya’nın Amazonas bölgesindeki Mato Grosso ve Bahia eyaletlerinde yetişiyor. Buradaki yağmur ormanlarında üretilen guarana, uygun şekilde hasat edildikten sonra diğer ülkelere ithal ediliyor. Uygun iklim koşullarında meyve verme açısından bereketli olan guarana bitkisini, toplamak ve dağıtıma uygun hale getirmek bir hayli emek istiyor. Peki, guarana bunun için hangi aşamalardan geçiyor? Adım adım özetlemek gerekirse;
Dalından toplanan meyvelerin kabukları tek tek ayıklanıyor.
Meyveler, ortalama bir hafta boyunca kurumaya bırakılıyor.
Meyveler yeterince kuruduktan sonra havanlara alınarak az miktarda su ile hamur haline gelene dek dövülüyor.
Hamur halini alan guarana, küçük çubuklar oluşacak biçimde şekillendiriliyor.
Hamur çubukları 40 gün süreyle tütsüleniyor.
Uzun uğraşlarla elde edilen bu tütsülenmiş çubuklar, yıllarca bozulmadan kalabiliyor.
Guarana bitkisi, henüz dünya çapında tanınmadan çok daha önce Brezilya’nın yerli halkları tarafından farklı amaçlarla sıklıkla kullanılan bir bitkiydi. Nitekim, günümüzde de yerliler bu bitkiyi aynı sıklıkla kullanmaya devam ediyor. Onlar için vazgeçilmez hale gelen guarana, her şeyin ötesinde önemli bir enerji kaynağı. Yerliler günümüzde hala günlük enerji ihtiyaçlarını karşılamak için bu bitkinin meyvesini doğrudan çiğniyor. Ya da kurutulmuş meyveyi toz haline getirerek suya karıştırıp içiyor. Peki, bunlar haricinde guarana nasıl tüketilir?
Guarananın kullanım şekli, damak zevklerine ve kullanım amaçlarına göre farklılık gösteriyor. Guaranayı doğrudan tüketime hazır, içecek formunda ya da kapsül halde bulmak mümkün. Bunun yanı sıra guarana kahvesi olarak da bilinen toz formu, bitkinin en çok tercih edilen tüketim şekilleri arasında yer alıyor. Fakat guarananın toprağa benzer, hafif acımsı ve sert aroması herkesin damak tadına uyum sağlayamayabiliyor. Peki, sıra dışı aroması bu besini tüketmenize engel mi? Tabii ki hayır! Balparmak, guarana tüketirken damak tadından da ödün vermek istemeyenler için oldukça lezzetli bir alternatif sunuyor!
Çalışkanlıklarıyla dillere destan olan arılar, küçücük canlılar olmasına rağmen dünya ve insanlık için çok büyük önem taşıyor. Arıların ürettiği her bir üründe eşsiz özellikler bulunduğunu keşfeden insanlar, bu ürünleri uzun yıllardır yüksek besin değerine sahip gıdalar olarak tüketmeye devam ediyor. Balparmak ise bu mucizevi arı ürünlerini değerli besinlerle destekleyerek, sizlere birbirinden lezzetli takviye edici gıda seçenekleri sunuyor.
Balparmak Apitera serisini değerli kılan en önemli içeriği propolis oluşturuyor. Serinin tüm ürünlerinde bulunan propolis ekstresine, lezzetinin yanı sıra faydalarıyla da vazgeçilmez bir besin olan bal eşlik ediyor. Bu iki önemli arı ürününü içeren Apitera serisindeki ürünlerin içerikleri, farklı ihtiyaçlara yönelik çeşitleniyor. Guaranayı lezzetli bir şekilde tüketmek isteyenlerin tercihi ise Apitera Up oluyor.
Apitera Up, bal ve propolisin güçlü birleşimine ek olarak içeriğinde bulunan guarana ekstresi ile yoğun temponuz için lezzetli bir destek sunuyor. Üstelik güçlü birer besin kaynağı olan kırmızı ginseng ekstresi ve zencefili de içeriğinde barındırıyor. Muz püresi ile tatlandırılan ürün, güne keyifli başlamak isteyenlerin vazgeçilmezi oluyor. Peki, bunun için siz de hayatınızda Apitera Up’a yer açmaya ne dersiniz?
menü
