İnsan beyninin yapı taşları arasında yer alan DHA, zihinsel fonksiyonun normal işleyişi için olmazsa olmaz nitelik taşıyor!
Uzmanlar tarafından önemine sıklıkla değinilen omega 3 yağ asitleri; DHA, EPA ve ALA olarak sıralanıyor. Her biri yaşamsal fonksiyonlar üzerinde önemli etkilere sahip olan bu bileşenlerden olan DHA; özellikle normal beyin fonksiyonlarına katkısından dolayı ekstra önem taşıyor. Bununla birlikte, bu bileşenin vücuttaki farklı sistemlerle de ilişkisi bulunuyor. DHA hakkında daha pek çok bilgi, bu yazıda sizleri bekliyor!
DHA (Dokosaheksaenoik Asit), insan yaşamı için hayati önem taşıyan omega 3 yağ asitlerinin bir alt grubunu oluşturuyor. Uzmanlar, bu bileşenin insan beyni başta olmak üzere beyin zarı, cilt ve retinanın yapı taşlarından biri olduğunu aktarıyor. En yüksek dozda DHA ise anne sütünde, balık yağında ve alg yağında bulunuyor.
DHA, normal beyin fonksiyonlarına katkıda bulunan bir omega 3 yağ asidi olması dolayısıyla en önemli etkileri de bu konu üzerine oluyor. Uzmanlar, insan yaşamı için fazlasıyla önem taşıyan normal beyin fonksiyonlarının korunması için, DHA desteğinin çok büyük bir paya sahip olduğunu aktarıyor. Yeterli miktarda DHA alımı, aynı zamanda normal görme yetisinin korunması adına da yardımcı oluyor.
DHA insan yaşamı için çok önemli bir bileşen olmasına karşın vücutta doğal olarak üretilemiyor. Bu sebeple de gıdalar aracılığıyla takviye edilerek depolanması gerekiyor. Vücudun DHA ihtiyacını karşılamak üzere tüketilebilecek besinler arasında ise yağlı balıklar ve kabuklu deniz hayvanları başı çekiyor. Bunun yanı sıra, ceviz ve keten tohumu da yüksek miktarda DHA içeren besinler arasında yer alıyor.
İnsan beyni, yüzde 60 oranında yağdan oluşuyor ve Omega-3 yağ asitleri bu yağ dokusunun en önemli bileşenleri arasında yer alıyor. Söz konusu Omega-3 yağ asitlerinin yüzde 97’sinin ise DHA olduğu biliniyor. Dolayısıyla hem beynin fiziksel yapısının hem de normal beyin fonksiyonlarının korunabilmesi için vücutta yeterli oranda DHA bulunması gerekiyor.
Tıpkı DHA gibi EPA (Eikosapentaenoik Asit) da insan yaşamının devamlılığı üzerinde doğrudan etkisi bulunan önemli bir omega 3 türevini oluşturuyor. Ve EPA’nın da gıdalar -özellikle hayvansal gıdalar- aracılığıyla vücuda alınması gerekiyor. İki omega 3 yağ asidi arasındaki fark ise etkiledikleri sistemler oluyor. DHA, normal beyin fonksiyonlarına ve normal görme yetisinin korunmasına katkıları ile öne çıkarken; EPA ise kalbin normal fonksiyonunun desteklenmesi adına fayda sağlıyor.
DHA’nın en güçlü kaynağı hayvansal gıdalar, özellikle de yağlı balık çeşitleri oluyor. Bu sebeple de uzmanlar, vücudun ihtiyaç duyduğu DHA’yı karşılamak adına haftada iki ya da üç kez balık tüketilmesini öneriyor. Vegan ya da vejeteryan beslenenlerin ise özellikle keten tohumunu ve cevizi öğünlerine dahil etmesi gerekiyor. Bu tür beslenme düzeni genellikle DHA ihtiyacını karşılamada yeterli oluyor. Düzenli beslenme rutininin sağlanamaması halinde ise kapsül halde üretilen takviye ürünler ile DHA seviyesinin korunması gerekiyor. Ancak bu konuda öncelikle bir hekime danışmak büyük önem taşıyor.
Uzmanlar, DHA ve EPA’dan beklenen faydalı etkinin alınması için günlük ideal alım miktarını 250 mg olarak öneriyor. Fakat eğer ek bir hastalık söz konusuysa bu oran doktor tavsiyesi doğrultusunda iki ya da üç kat artırılabiliyor.
Vücutta DHA seviyesinin azalmasına bağlı olarak; beyin fonksiyonlarının normal işleyişinin yanı sıra, kalbin normal fonksiyonunun ve normal kan-trigliserit seviyesinin korunması adına da önemli problemler meydana gelebiliyor. Ayrıca normal görme yetisini de destekleyen bu bileşenin eksikliği halinde, kişinin normal görme yetisiyle ilgili belli başlı sorunlar da ortaya çıkabiliyor.
Vücutta DHA eksikliği, genellikle bilinçsiz beslenme ile ilişkili olarak gelişiyor. DHA’nın en güçlü kaynağı olan balık öğünlere dahil edilemiyorsa, bu boşluğun DHA içeren başka besinler ya da takviyelerle doldurulması gerekiyor. Özellikle de et tüketmeyen kişilerin ALA (Alfa-Linelolik Asit) içerikli tahıllara ağırlık vermesi önem taşıyor. Çünkü besinler aracılığıyla vücuda alınan ALA, insan karaciğerinde DHA’ya dönüştürülebiliyor.
Bal ve propolisi birbirinden faydalı bitkisel gıdalar ile buluşturan Apitera Mind’ın bilinen içeriğine, Apitera Mind Plus isimli yeni formülde DHA da eşlik ediyor! Bu sayede Apitera Mind Plus, günde iki saşe tüketildiği takdirde vücudun günlük DHA ihtiyacının yüzde 25’ini tek başına karşılayabiliyor. Balparmak Apitera ailesinin bu yeni üyesi, eczane raflarında sizleri bekliyor!