Genellikle kemik dokular üzerindeki rolü ile ön plana çıkan D vitamini, vücut fonksiyonları ve yaşam kalitesi üzerinde göz ardı edilemeyecek kadar büyük bir etkiye sahip!
Vitaminler, vücudun normal fonksiyonlarını koruyabilmesi ve ideal düzenini devam ettirebilmesi için ihtiyaç duyduğu bileşenlerin başında geliyor. Vücuttaki bütünsel düzenin korunabilmesi adına tüm vitamin türlerinin önemli işlevleri bulunuyor. Bunlardan biri olan D vitamini de bebeklikten yaşlılık dönemine kadar, hayatın her döneminde kritik rol oynayan vitaminler arasında ilk sıralarda yer alıyor. Peki, bu vitamin hakkında bugüne kadar duyduklarınızı pekiştirmeye ve yeni bilgiler öğrenmeye ne dersiniz?
D vitamini, diğer adıyla kalsiferol, yağda çözünen vitamin türlerinden birini oluşturuyor. Vitamin olarak değerlendirilse de aslında bir hormon olan D vitamininin, D2 (ergokalsiferol) ve D3 (kolekalsiferol) olmak üzere iki farklı çeşidi bulunuyor. D3 vitamini sadece hayvansal kaynaklarda bulunurken, D2 vitamini ise vücuda yalnızca bitkisel kaynaklar yoluyla alınabiliyor.
D vitamini vücuda güneş, besinler ve -hekim önerisi doğrultusunda- takviye edici gıdalar yoluyla alınabiliyor. “Güneş vitamini” olarak da bilinen D vitamini ihtiyacının karşılanması, büyük oranda güneşten gelen ultraviyole-B (UVB) ışınları ile mümkün oluyor. UVB ışınları deriye temas ettiğinde, bu vitamin vücutta kendiliğinden D3 olarak sentezleniyor. Vücudun bu şekilde ürettiği D3 vitamini, günlük D vitamini ihtiyacının yüzde 80 ila 90’ını tek başına karşılıyor. Besinlerden ise bu vitaminin sadece yüzde 10 ila 20’lik kısmı alınabiliyor.
D vitamini, bitkisel ve hayvansal besinlerde oldukça az miktarda bulunuyor. Bu sebeple günlük D vitamini gereksiniminin sadece besinler yoluyla karşılanması pek mümkün olmuyor. Bundan dolayı hekimler, gerekli tetkiklerden sonra ihtiyaç görmesi halinde, kimi hasta veya danışanlarına D vitamini takviyesi almasını önerebiliyor. Aynı zamanda beslenme ve diyet uzmanları tarafından da D vitamini ihtiyacına yönelik beslenme programları hazırlanabiliyor.
D vitaminin temel görevini, vücuttaki kalsiyum ve fosfatın emilimini düzenlemek oluşturuyor. Kalsiyumla bağlantılı olarak kemik yapısı ve iskelet sistemi üzerinde önemli etkileri olan D vitamininin, bunun yanında başka pek çok etkisi de bulunuyor.
Daha önce de bahsettiğimiz üzere besinlerdeki D vitamini, bitkisel kaynaklarda D2 ve hayvansal kaynaklarda D3 olmak üzere iki farklı çeşitte bulunuyor. Ayrıca hayvansal gıda tüketmeyenler için D vitamini ile zenginleştirilmiş bazı bitki kökenli gıdalar da üretiliyor. Bunlara, soya sütü gibi bitkisel sütleri ve portakal suyu vb. içecekleri örnek vermek mümkün.
Yağlı balık çeşitleri (somon, alabalık, ton balığı, ringa, kılıç balığı, uskumru, sardalya ve morina)
Tavuk, kırmızı et, karides
Süt, peynir
Tereyağı, margarin
Yumurta sarısı
Sığır karaciğeri
Şitaki mantarı gibi bazı mantar türleri güneş ışığı yoluyla D2 vitamini üretiyor. Fakat insan vücudu için asıl etki D3 vitamininden sağlandığı için D2 vitamininin etkisi buna kıyasla çok daha hafif oluyor.
D vitamini eksikliği, vücuttaki D vitamini rezervinin yeterli seviyenin altına düşmesiyle meydana gelen geçici bir sorunu ifade ediyor. Dünya genelinde yaygın bir durum olan D vitamini eksikliği, her geçen yıl daha büyük bir küresel sorun haline geliyor. D vitamini vücutta en fazla dört ay depolanabilen bir vitamin türü olduğundan, bu sorun düzenli takviye alımlarından sonra da tekrar meydana gelebiliyor.
Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ)’ne göre;
Eksiklik: <10 nanogram="" ng="" mililitre="" ml="" span="">
Yetersizlik: <20 ng="" ml="" span="">
Türkiye Endokrinoloji ve Metabolizma Derneği’ne göre;
Eksiklik: <20 ng="" ml="" span="">
Yetersizlik: <20-30 ng="" ml="" span="">
Güneş ışığından yeterince faydalanamamak, D vitamini eksikliğinin nedenleri arasında başı çekiyor. D vitamininin asıl kaynağını oluşturan UVB ışınlarının yeryüzüne ulaşma oranının azalması da bu eksikliğin en yaygın sebeplerinden biri olarak değerlendiriliyor. D vitamini eksikliğinin diğer öne çıkan nedenlerini ise şunlar oluşturuyor:
Vücutta D vitamini sentezini azaltan hastalıklar veya genetik faktörler
Dengesiz/yetersiz beslenme
Yaş artışı
Obezite
Gıda çeşitleri arasında en iyi D vitamini kaynaklarından biri olan sütün, bir bardağında 2,875 mikrogram D vitamini bulunuyor. Bu yönüyle süt, günlük D vitamini alımına katkı sağlayan en önemli besinlerden birini oluşturuyor. Peki, günlük D vitamini alımınıza katkı sağlamak adına tüketeceğiniz sütleri, doğallığından emin olduğunuz yüksek kaliteli ballarla tatlandırmaya ne dersiniz? O halde, Balparmak bal çeşitleri ile hazırlayacağınız tarçınlı ve anasonlu ballı süt tarifini çok seveceğinizden emin olabilirsiniz!
*Bu sayfada yer alan bilgiler, bir hekim veya sağlık uzmanının verdiği bilgi ve önerilerin yerine geçmemelidir.
Kaynaklar: