Eser mineraller grubunda yer alan çinkonun vücuttaki oranı bir hayli önemli! Neden mi? Bu sorunun yanıtı yazının devamında sizleri bekliyor!
Günlük öğünlerde vitamin ve mineral bakımından zengin besinlere yer vermenin önemi neredeyse herkes tarafından biliniyor. Fakat bazı vitamin ve mineraller bu konuda ön plana çıkarken, bazıları bilinirlik açısından daha geri planda kalabiliyor. Ama elbette ki bu durum, söz konusu bileşenlerin vücut için daha az önemli oldukları anlamına gelmiyor! Her bir vitamin ve mineral, vücuttaki farklı bir ihtiyacı karşılamak adına eşsiz faydalar sağlıyor. Bunlar arasında yer alan çinko, eksikliği nadir görülen bir mineral olması sebebiyle adı az duyulan mineraller arasında yer alıyor. Öyle ki bu mineral, vücutta normal seviyede olduğu takdirde demirden sonra en çok bulunan mineral türünü oluşturuyor. Ve buna bağlı olarak da yaşamsal fonksiyonların sorunsuz işleyişi adına oldukça önemli görevler üstleniyor!
Çinko, vücuttaki sistemlerin normal işleyişinde görev alan 300’den fazla enzimle doğrudan ilişkili doğal bir mineral türü olarak biliniyor. İnsan vücudunda sentezlenemeyen bu mineralin, gıdalar aracılığıyla takviye edilmesi gerekiyor.
Yaşamsal fonksiyonların normal işleyişi adına çok değerli bir mineral olan çinko, eksikliği ya da fazlalığı durumunda ciddi problemlere yol açabiliyor. Bu sebeple vücuttaki çinko düzeyinin periyodik olarak takip edilmesi ve gereklilik halinde uygun dozlarda çinko alımının gerçekleştirilmesi öneriliyor. Vücuttaki çinko miktarının normal seviyede olması halinde, bu mineralin günlük öğünlerde besinler aracılığıyla alınması yeterli oluyor. Fakat eksik olması durumunda, bir hekim danışmanlığında çinko takviyesi kullanılması gerekebiliyor. Bununla birlikte uzmanlar, bazı özel durumlarda çinkonun C vitamini ya da kalsiyum ile birlikte kullanılmasının çok daha etkin sonuçlar vereceğini aktarıyor.
Vücuttaki tüm sistemler, birbirleriyle iş birliği halinde ve tüm organizmalardan eş değer ölçüde destek alarak çalışıyor. Pek çok kola ayrılan bu çalışma sisteminin bir parçasını da enzimler oluşturuyor. Vücuttaki sistemler normal işleyişini sürdürebilmek adına enzimlerden beslenirken, enzimler de vitaminler ve mineraller tarafından destekleniyor. Bu görevi üstlenen minerallerden biri olan çinko, işte tam olarak bu sebeple insan yaşamı için çok büyük önem arz ediyor.
Günlük alınması gereken çinko miktarı en genel haliyle 10 mg olarak belirtiliyor. Fakat en uygun dozu belirlemek için yaş grubu, hamilelik, emzirme, ilaç kullanımı, hastalık vb. detayların da hekim kontrolü doğrultusunda göz önünde bulundurulması gerekiyor:
Çinko minerali bitkisel ve hayvansal pek çok gıdanın içerisinde yer alıyor. Hayvansal gıdalar arasında çinko bakımından en zengin yiyecekler kırmızı et, hindi eti, karaciğer, istiridye, balık, karides, süt, peynir ve yumurta oluyor. Bitkisel gıdalar arasında ise kabak çekirdeği, kakao, susam, maş fasulyesi, ceviz, yer fıstığı, ıspanak, mantar, sarımsak, bezelye ve barbunya yer alıyor.
Çinko minerali, vücutta üretilemeyen ve depolanamayan bir mineral olması dolayısıyla bu minerale olan ihtiyaç besinler aracılığıyla karşılanıyor. Fakat bazı durumlarda günlük tüketimin yetersiz kalması sonucu çinko eksikliği adı verilen durum ortaya çıkıyor. Bu durum, kendini en çok da sindirim sisteminde meydana gelen sorunlarla belli ediyor.
Uzmanlar, vücutta çinko eksikliğinin baş sebepleri arasında yanlış beslenme alışkanlıklarını gösteriyor. Yetersiz ve düzensiz beslenme, çinko oranını olması gereken seviyenin altına düşürebiliyor. Ayrıca bu mineralin en güçlü kaynağı olan kırmızı etin tüketilmemesi de başka gıdalarla dengelenmediği takdirde çinko eksikliğine sebep olabiliyor. Bununla birlikte, bazı hastalıklar ve ilaçlar bu mineralin sindirim sistemindeki emilimini azaltabiliyor.
Çinko, vücuttaki sistemlerin normal işleyişi ve hücresel aktivitenin devamlılığı ile doğrudan ilişkili bir mineral olarak biliniyor. Dolayısıyla eksikliği halinde vücuttaki pek çok sistemin normal fonksiyonu olumsuz yönde etkileniyor ve kolajen üretiminin yeterince desteklenememesine bağlı çeşitli sorunlar açığa çıkabiliyor.
Balparmak’ın bal ve propolise ek olarak bitkisel gıda takviyeleri ile güçlendirdiği formülü Apitera Zen, şimdi de yepyeni içeriğiyle sizlerle buluşmayı bekliyor! Apitera Zen Plus adı ile eczane raflarında yerini alan bu doğal takviye edici gıda, bilinen Apitera Zen formülünün yanı sıra; çinko, selenyum ve C vitamini içeriyor. Apitera Zen Plus’un iki saşesi, günlük çinko, C vitamini ve selenyum ihtiyacının yüzde 45’ini karşılıyor. Ürün içeriğinde yer alan çinko, bağışıklık sisteminin normal fonksiyonuna katkıda bulunuyor. Apitera Zen Plus hakkında daha fazla bilgi için siz de hemen linke tıklayarak ürün sayfasını ziyaret edebilirsiniz!