Bal, geniş kullanım alternatifleriyle günlük yaşamınızın olmazsa olmazı… Peki, daha uzun süreli bir tüketim için bal nasıl saklanır biliyor musunuz? En uygun bal saklama koşulları ve çok daha fazlası, bu yazıda sizi bekliyor.
Siz de kahvaltı saatlerinden çay ve kahve molalarınıza kadar pek çok anınıza, balın eşsiz lezzetiyle tat katmayı çok seviyor olmalısınız. Hatta bu zengin içerikli ve besleyici madde, yegane bakım sırrınız bile olabilir. Tabii her anınızı böylesine bal tadında yaşayabilmeniz için balınızı en ideal koşullarda saklamanız da oldukça önemli. Siz de “Bal nasıl korunur?” sorusunun yanıtı için buradaysanız, merak ettiğiniz tüm detayları ve balın yapısına dair pek çok faydalı bilgiyi bu sayfada bulabilirsiniz.
Balınızı cam kavanozda veya dayanıklı yapıya sahip güvenilir ambalajlarda muhafaza etmeye özen göstermelisiniz.
Balı uzun süre boyunca doğrudan güneş ışığına maruz kalacak ortamlarda tutmamalısınız. Mümkün olduğunca ışık almayan bir yerde saklamalısınız.
Balın devamlı olarak yüksek sıcaklığa maruz kalmasını önlemek adına, ocak veya fazla ısınan elektronik aletlere yakın alanlardan uzak tutmalısınız.
Balı yerleştirdiğiniz dolap vb. alanların, 18 ila 24 derecelik oda sıcaklığında olmasına dikkat etmelisiniz.
Balın bulunduğu kavanozu veya ambalajı nem ve hava almayacak şekilde sıkıca kapattığınızdan emin olmalısınız.
Fiziksel ve doğal kimyasal özelliklerinin bozulmaması için balın içine su karışmasını önlemelisiniz.
Her kullanımdan sonra balın içindeki fazla hava kabarcıklarını mümkün olduğunca gidermeye çalışmalı ve içerisinde kaşık bırakmamalısınız.
Doğal balın içeriğinde ortalama yüzde 16 ila 20 oranında su ile birlikte, yaklaşık yüzde 80 oranında doğal şeker bileşenleri bulunuyor. Bu şeker bileşenlerinin yaklaşık yüzde 25 ila 35 kadarı ise glikozdan oluşuyor. Balın glikoz bakımından doygun seviyede olması, düşük sıcaklıkla bir araya geldiğinde kristalleşmeye neden oluyor. Bu da “Bal buzdolabında şekerlenir mi?” sorusunun yanıtını, ısı farkı dolayısıyla ortaya koyuyor.
Petek veya süzme balın şekerlenmesi herhangi bir bozulma belirtisi olmamakla beraber, benmari usulü ile çözündürme sayesinde ürün tekrar eski kıvamına kavuşturulabiliyor. Ayrıca şekerlenme daha çok çiçek ballarında gözlemlenirken, çam balında bu durum çok daha az meydana geliyor. Dolayısıyla çiçek balı tüketiyorsanız, balınızın kıvamını korumak için oda sıcaklığında muhafaza etmeye özen göstermeniz gerekiyor. Ancak farklı uygulamalar için kristalleşme işleminin bilhassa gerçekleşmesini istiyorsanız, ürünü kristalleşmenin en fazla olduğu 10-15 derece arasında bekletebilirsiniz.
Uzun süreli kullanım sağlamak için “Süzme bal nasıl saklanır?” sorusunun yanıtı kadar, sıkça sorulan “Bal bozulur mu?” sorusuna açıklık getirmek de bir hayli önemli. Şöyle ki bal, arıların mucizevi işlemleri sayesinde dünyanın en dayanıklı besinleri arasında ilk sırada yer alıyor. Uygun koruma koşullarında bozulmayan olgun bal, gerekli şartlar sağlanmadığında ise sadece tat değişikliğine uğrayabiliyor.
Arılar, çiçek nektarlarını veya bitkilerin üzerindeki salgıları toplayarak özenli işlemler sonucu bala dönüştürüyor. Arıların topladığı nektarlardaki su oranı yaklaşık yüzde 40 ila 60 oranındayken, bu oran olgunlaşmış balda yüzde 17’ye kadar düşüyor. Balın içeriğindeki su oranının bu denli az olması, bozulmamasının başlıca nedenlerinden birini oluşturuyor. Ayrıca bal; içerdiği yoğun doğal şeker bileşenleri, düşük pH değeri ve özel içeriği sayesinde bakteri vb. zararlıların oluşumunu önlüyor. Tüm bunlardan dolayı da bozulmaz bir özellik kazanıyor.
Doğal balın dayanıklı yapısı, tüm duyusal ve kimyasal özelliklerinin ne yazık ki sonsuza dek korunabileceği anlamına da gelmiyor. Balın kimyasal özelliklerini koruyabilmesi için uzun süre boyunca yüksek sıcaklıklara maruz kalmaması gerekiyor. Balın 2 ila 3 saat boyunca 80 derece ve üstü sıcaklıkta tutulması, bazı zararlı yapısal bozulmalara yol açabiliyor. Ancak içme sıcaklığındaki içeceklere ilave edilip doğrudan tüketilmesinde, bu konudaki bazı iddiaların aksine, herhangi bir risk bulunmuyor.
Baldaki içeriklerin etkileşime girerek fermente olmasından dolayı, kimi zaman ekşime söz konusu olabiliyor. Fermantasyon, balda doğal olarak bulunan mayaların balın içerisindeki şekerden beslenerek çoğalması halinde gerçekleşiyor. Nem oranı yüzde 17’nin altındaki ballarda fermantasyon ihtimali olmamakla birlikte, yüzde 20 ve daha fazla nem içeren ballarda ekşime meydana gelebiliyor.
Balı en lezzetli hali ile tüketebilmek için ambalajlı ürünlerde genellikle “tavsiye edilen” tüketim tarihine rastlayabilirsiniz. Fakat balların, üretim sonrası belirli ve kesin bir son tüketim tarihi bulunmuyor. Tüm gereken saklama koşullarını sağladığınız takdirde, balınızı uzun süre boyunca ilk günkü tadı ve aroması ile saklamanız mümkün. Bunun için elbette, baldaki kalıntı değerlerinin -uluslararası standartlara uygun şekilde- yok denilecek oranda düşük olması gerekiyor. Yabancı maddeler karışmadan ambalajlanmış olması da bir diğer önemli koşulu oluşturuyor.
Balparmak, Anadolu’nun yemyeşil tabiatından özenle seçtiği doğal ve kaliteli balları, ambalajlama öncesi dört farklı aşamada 100’ü aşkın parametre ile analiz ediyor. Ham madde test aşamasından itibaren benimsediği titiz yaklaşımın yanı sıra marka, tesislerinde hijyen koşullarının sağlanmasına da ekstra hassasiyet gösteriyor.
Üstelik Balparmak, dünya gıda sektöründe bir ilk olarak uyguladığı Priospot teknolojisiyle, satın aldığınız balın analiz sonuçlarını QR kod veya ID numarası üzerinden kolayca görüntüleyebilmenizi sağlıyor. Size ve sevdiklerinize ise Balparmak güvencesiyle gönül rahatlığıyla bal tüketmenin keyfini sürmek kalıyor!