Son dönemde kentten kırsala göçün artmasıyla birlikte, hobi arıcılığına olan ilgi de arttı. Arıcılığı ticari amaçla yapanlar kadar, hobi amaçlı gerçekleştiren kişiler de artık arıcılık tekniklerini araştırıp uygulayabiliyor. Peki, bunlar hakkında siz neler biliyorsunuz?
Doğaya dönüşün esas olduğu günümüzde, teknik arıcılık geçmişte hiç olmadığı kadar yoğun rağbet görmeye başladı. Modern zamanın bütün olanaklarını kullanan bu arıcılık modelinde bilgi birikimine ek olarak istek, hedef ve takip de hiç kuşkusuz en önemli gereklilikler arasında yer alıyor. Arıcılık doğru yapıldığında, gerekli kalite ve miktarda bal toplamak ise oldukça kolay bir iş haline geliyor. İster hobi isterseniz de ticari amaçlı arıcılık yapın, aşağıda sizin için hazırladığımız bilgiler arıcılık tekniklerine dair aradığınız pek çok yanıtı bulmanızı sağlayabilir!
Arıcılık faaliyetlerinin başarılı olması için uygun bir arılık yerinin seçilmesi, ortamın uygunluğuna dikkat edilmesi, yüksek verimli arı ırklarının seçilmesi ve modern araç-gereçlerin kullanılması olmazsa olmaz koşulların başında geliyor.
Nektar ve polen kaynaklarının elverişli olması ve yakınlarda temiz su kaynaklarının bulunması, verimli arıcılık için öncelikli şartı oluşturuyor. Bunun dışında, yüksek bal verimi için şu hususlara da dikkat edebilirsiniz:
Arılık yerini seçerken bölgenin az rüzgâr almasına ve trafik alanlarına kapalı olmasına dikkat etmeli; özellikle de insan, hayvan ve gürültüden uzakta olmasına özen göstermelisiniz. Ayrıca seçilen arılık yerinin yakınında temiz su kaynakları yoksa, kovana mutlaka suluk yerleştirmelisiniz.
Tıpkı diğer hayvanlar gibi arıların da verim düzeyi genetik yapıya göre değişkenlik gösteriyor. Düşük verimli arı ırkları ile çalışıldığında, şartlar ne kadar iyi olsa da yeterli verim alınamayabiliyor. Bu nedenle üreticinin, istediği koşullara uygun ırk/eko tipini belirlemesi ve bu şartlara göre döllenmiş ana arıyı bulması gerekiyor. Çünkü koloninin verimliliğini doğrudan ana arı belirliyor. Yeni ana arı kovanlardaki ile değiştirildiğinde koloni, 2 ay kadar kısa bir sürede yeni ana arının genetiğine sahip oluyor. Arıcılıkta en önemli kuralı, genç ve kaliteli ana arılarla ve buna bağlı olarak güçlü kolonilerle çalışmak oluşturuyor. Çünkü güçlü kolonilerdeki tek bir arı başına düşen birim, üretkenliği zayıf kolonilere göre 2 kat daha fazla olabiliyor.
Arıcılığın, hayvancılığın yanı sıra bir endüstri faaliyeti olarak da değerlendirilmesi gerekiyor. Bu konuda da işin kolaylaşmasını sağlayan birçok alet, araç ve gereç üretiliyor. Arıcılıkta verim almak için ekipman tercihini iyi yapmak ve bu ekipmanların fonksiyonlarını bilmek gerekiyor.
Modern arıcılıkta mutlaka kullanılması gereken en önemli araç ve gereçler şu şekilde:
Genelde bulundukları yerin şartlarına göre kolayca hazırlanabilen kovanların pek çok çeşidi bulunuyor. Bunlar ilkel, geçit ve modern kovanlar olarak üç temel gruba ayrılıyor. İlkel kovanlar ağaç kütükleri, örme sepetler ya da tahta sandıklardan oluşuyor. Bu kovanlar yalnızca sonbaharda bal almak için açılabildiğinden düşük bir verimliliğe sahip olmakla birlikte, zamanından önce bakım ve onarım yapılmasına da imkân tanımıyor. Bu nedenle modern arıcılığa uygun bir kullanım sağlayamıyor. Bu konudaki en ideal alternatifleri ise geçit kovanlar ve modern kovanlar oluşturuyor. Ön ve arka kısımda kapakları bulunan ve dikdörtgen şeklindeki dört tahta parçadan yapılmış olan küçük çerçeveli kovanlar, geçit kovanları olarak adlandırılıyor. Modern kovanlar ise kolay nakledilebilen, her türlü arıcılık uygulamasının yapılabildiği standart ölçülere sahip kovanlar çeşitlerini oluşturuyor. Kolay açılıp kapanabilen bu modellerin içlerinde, arıların ihtiyaçlarına uygun ölçülerde üretilmiş hareketli çerçeveler bulunuyor. Böylece arılar kovanın içerisinde diledikleri gibi hareket edebiliyor. Ayrıca yeterli kuluçka ve bal depolama alanına da sahip olan bu kovanlardan normal şartlarda 40-50 kilogram bal toplanabiliyor.
Modern arıcılıkta petek seçimi de büyük bir önem taşıyor. Çünkü doğru petek hem verimliliği hem de tasarrufu artırıyor. Uzun süre kullanılabilecek kalitede, balmumundan yapılmış plakalara sahip ve düzgün altıgenleri olan petekler, arılar tarafından hızlıca işlenebiliyor. Ayrıca petek seçiminde mevsim koşullarına da dikkat edilmesi gerekiyor. Örneğin; yazın çok sıcak olan bölgelerde eritilmiş balmumu ile desteklenen kalın petekler daha kullanışlı oluyor.
Arıcılıkta maske ve eldiven, kovanın açılması sırasında arı sokma riskini önlemek adına en önemli gereksinimler arasında yer alıyor.
Arıcı körüğü, peteklere bakım yapılması gerektiğinde duman yardımı ile arıların sakinleşmesini sağlıyor. Kolay ve uzun ömürlü bir kullanım için körüğün galvaniz malzemeden üretilmiş olması gerekiyor.
El demiri, basit bir alet olmasına karşılık arıcılıkta en işlevsel parçalardan biri olarak öne çıkıyor. Kovanları açmaya, çerçeveleri çıkarmaya ve kovan bölümlerini temizlemeye yarayan bu alet, kovan giriş deliğinden ve çerçeveler üzerinden balmumu ve propolis kazımada da kullanılıyor.
Yalnızca işçi arıların geçişine olanak tanıyan ana arı ızgarası, kovandaki kraliçe arının üst kata çıkmasını önlemek için kullanılıyor. Görünüm olarak filtreye benzeyen bu plaka, kuluçkalık ve ballık arasına yerleştiriliyor.
Arı kaçıran, bal hasadı öncesinde ballık ve kuluçkalık arasına takılıyor. Ballıktan kuluçkalığa geçişi kolaylaştıran bu alet, kuluçkalıktan ballığa geçişi ise önlüyor. Ballıkta arı kalmayınca da hasat çok daha kolay bir şekilde yapılabiliyor.
Süzme makinesine girmeden önce peteklerin üzerindeki balmumu kapaklarını temizleyen aletler, sır alma ekipmanları olarak adlandırılıyor. Bunlar ise sır tarağı ya da sır bıçağı olarak farklı çeşitlere ayrılıyor. Arıcılık hakkında daha fazla bilgi sahibi olmak için siz de Balparmak Arıcılık Akademisi uzaktan eğitim platformumuza kayıt yaptırabilirsiniz. Üstelik bu platform aracılığıyla sadece bal değil; arı sütü, polen ve propolis gibi katma değeri yüksek arı ürünleriyle ilgili de aydınlatıcı bilgilere ulaşabilirsiniz!
Kaynak:
Prof. Dr. Muhsin Doğaroğlu, Modern Arıcılık Teknikleri (2012)